Şevval Sam
Kibritçi Kız
Nereye kadar sadaka,
nereye kadar bu dilencilik?
Ben kimin neyim,
nereye bu yolculuk?
Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca bilerek beklemek gibi...
Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!
Ne zaman pes eder bu kalp,
belki o zaman b***r bu aşk...
Ne kadar sürerse o son nefes,
o kadar can çekişir bu aşk...
Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca yine de beklemek gibi...
Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!
Kibritçi Kız
Nereye kadar sadaka,
nereye kadar bu dilencilik?
Ben kimin neyim,
nereye bu yolculuk?
Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca bilerek beklemek gibi...
Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!
Ne zaman pes eder bu kalp,
belki o zaman b***r bu aşk...
Ne kadar sürerse o son nefes,
o kadar can çekişir bu aşk...
Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca yine de beklemek gibi...
Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!