Sağanak vuruşların adı hüsran,büyüdü hüzzam üstüne varma!
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
Belliğimde kelepirdi sır ve sabuklardı verdiğim soluğa tek satırda son kesip cesaretim.
Son alevden olma bir mücevherdi gerdanımda,sesimi yak konuştuğum anda!
Yüzüm har,lakin yürür gözüm yalın ayak,bana dar.
Sana genişti ömür kaydırak,hakikat ağırdı ufkuma ak pak.
Ruhum bedende sayardı şafak...
Sen şarap,bir tual yarat.Ya bakan kör eyle,yada göreni kör yap!
Kalemdeki inceliğim,zerafetin tecelliği değil.
Tenkitimi duymayın kulaklarını kes kanat !
Bezn-i Hüzzam pişman yumruklarımı doğaçladım.
İhanetim cinayetimde bak kedercehindi kader rahminde.
Bıçakladım doğarken ilkilirdi dilim,kelam kanadı fırtınamı yerken.
Eskiden kalabalık vardı dert ettiğim,şimdi birde yanlızlık çokta adi.
Ufalarak giderdi sandalıyla sevgi,yoktun sen ellerim saçında pandomimdi sanki.
2X
Sağanak vuruşların adı hüsran,büyüdü hüzzam üstüne varma!
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
Ses kafeste bülbül üstü kapalı,küslüğüm meraktadır hayatı üzdüğüm.
Kustu kolay cüce günahlar raks ederdi aynama,dürdüm ömrü yüklemimde küllenen bi cümle oldum,beğendiğim o sayfa fesleğen kokardı!
Son şehit denen nefeski kıstırıldı,bir duam içinde fiske yerdi.
Misket içine sığmadın çocukluğum.Kurum doldu gırtlağım,ben anlatırken huzrum emrederse ağla!
Balıkçı bir dünyada olta olmaya kalktın sen,lokma taktığın o çengel ucuna denk gelen beden ben oldum,Renk tuttu gözlerim bulandı mavi kamçılar tenimi kızıl çaldı hırslığım.Kırdım,rıhtımın ırzına geçerdi huyunu,suyunu bilmediğim bi kuytu fenerden yakamoz uykusuydu hüsran,yastığımda şiirim.
Yazarken düşündüğümden fazla düşünür oldu sözlerim.
Misk-i halim,miski/ambil oyunu raks ederdi ruhum ancı bahtla.
Hantal meserler alıp sırtına,izini sürdü hüzzam aklın buz kesti aklı rest çekti kendisine hüznün aynasında...
2X
Sağanak vuruşların adı hüsran,büyüdü hüzzam üstüne varma!
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
(Hüznün aynasında raks ederdi hüzzam,yüzünü saklamakta Sharapnell Hüzzam...)
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
Belliğimde kelepirdi sır ve sabuklardı verdiğim soluğa tek satırda son kesip cesaretim.
Son alevden olma bir mücevherdi gerdanımda,sesimi yak konuştuğum anda!
Yüzüm har,lakin yürür gözüm yalın ayak,bana dar.
Sana genişti ömür kaydırak,hakikat ağırdı ufkuma ak pak.
Ruhum bedende sayardı şafak...
Sen şarap,bir tual yarat.Ya bakan kör eyle,yada göreni kör yap!
Kalemdeki inceliğim,zerafetin tecelliği değil.
Tenkitimi duymayın kulaklarını kes kanat !
Bezn-i Hüzzam pişman yumruklarımı doğaçladım.
İhanetim cinayetimde bak kedercehindi kader rahminde.
Bıçakladım doğarken ilkilirdi dilim,kelam kanadı fırtınamı yerken.
Eskiden kalabalık vardı dert ettiğim,şimdi birde yanlızlık çokta adi.
Ufalarak giderdi sandalıyla sevgi,yoktun sen ellerim saçında pandomimdi sanki.
2X
Sağanak vuruşların adı hüsran,büyüdü hüzzam üstüne varma!
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
Ses kafeste bülbül üstü kapalı,küslüğüm meraktadır hayatı üzdüğüm.
Kustu kolay cüce günahlar raks ederdi aynama,dürdüm ömrü yüklemimde küllenen bi cümle oldum,beğendiğim o sayfa fesleğen kokardı!
Son şehit denen nefeski kıstırıldı,bir duam içinde fiske yerdi.
Misket içine sığmadın çocukluğum.Kurum doldu gırtlağım,ben anlatırken huzrum emrederse ağla!
Balıkçı bir dünyada olta olmaya kalktın sen,lokma taktığın o çengel ucuna denk gelen beden ben oldum,Renk tuttu gözlerim bulandı mavi kamçılar tenimi kızıl çaldı hırslığım.Kırdım,rıhtımın ırzına geçerdi huyunu,suyunu bilmediğim bi kuytu fenerden yakamoz uykusuydu hüsran,yastığımda şiirim.
Yazarken düşündüğümden fazla düşünür oldu sözlerim.
Misk-i halim,miski/ambil oyunu raks ederdi ruhum ancı bahtla.
Hantal meserler alıp sırtına,izini sürdü hüzzam aklın buz kesti aklı rest çekti kendisine hüznün aynasında...
2X
Sağanak vuruşların adı hüsran,büyüdü hüzzam üstüne varma!
Çürür yüzüm mazgalı yoktur,gözüm yağmuruyla bir akşam.
Korktuğum benim,ben gözümden ürkek.
Kaçtı çocuk yanımadır hasret,namlu oldu döndü şakağıma,
Öldüğüm hüznün aynasında.
(Hüznün aynasında raks ederdi hüzzam,yüzünü saklamakta Sharapnell Hüzzam...)