1. Bölüm
İlham al!... Bu sözlerin sahibi bir hamal, varlığı hayal. Kahramanı olmak istediğim bir masal var, düşündükçe sulara batar benim sal.
Kader beni sal !... Ma'rifetle erir gönlüm. Gördüm benim gören gözüm parçalar ya gönlüm.
Avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm.
Bak!... Bataklıklar üzeri ne kadar da parlak.
Bak ve gör burdan her tarafta güzel yüzlü tuzak. Gökyüzü ne kadar yakın, arş-ı âzâm ne kadar uzak, kendine yaptıkların ve
kattıkların ne kadar varsat. Evet bu bir aşk şarkısı. Evet bu bir kalp ağrısı. Evet bu nağmelerde bir yanan var en derinden.
Ah bir bilsen, içimdeki alevi bir görsen... Yalnız ağacın çocuklarını taşladınız öldüler. Sapanla avlanan kuşlar can çekişerek öldüler.
Gözden ayrı düşeni dudaklar cümleden düşürdüler. Düşenin dostu olmadı hiç...
Nakarat
Düşenin dostu olmaz bunu böylece bildim
İnanmasam olmaz.
2. Bölüm
Ölüm Allah'ın emri, Ankebut'ta belli.
Eline tutuşt***u sago en güzel delili. Delillerim ve deliliğim beni bu yaşıma getirdi.
Sen köşene çekil düşün seni neler bitirdi. Başta tertemiz bir sudur yaradılış, gün geçtikçe karmakarışır.
Durgun sular ani bulanır. İlk başlarda suya bakarsan ayı ve güneşi saf görürsün, sonra güneş gider ay kalır üzülürsün.
Düşmanın buzunda donmaktansa, dostun güneşi yaksın içimi. Alınan her nefes soluk yeniden yaşama dönmek gibi.
Kefene sarılı tütüne benzerim, uçar dumanım aniden, uçar bu ruh bedenden.
Bu ruh bedenden uçar, geride kalan nâçar. Çark-ı felek yaman döner, ben solar sen açar.
Onlar kalır, sen göçer, menzilimiz farklılaşır. Çok geç olmadan açıl gözüm açıl!...
--------------------------------------------------------
ankebut:Kur'an-ı Kerim'de bir sure/arapça:Örümcek
İlham al!... Bu sözlerin sahibi bir hamal, varlığı hayal. Kahramanı olmak istediğim bir masal var, düşündükçe sulara batar benim sal.
Kader beni sal !... Ma'rifetle erir gönlüm. Gördüm benim gören gözüm parçalar ya gönlüm.
Avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm.
Bak!... Bataklıklar üzeri ne kadar da parlak.
Bak ve gör burdan her tarafta güzel yüzlü tuzak. Gökyüzü ne kadar yakın, arş-ı âzâm ne kadar uzak, kendine yaptıkların ve
kattıkların ne kadar varsat. Evet bu bir aşk şarkısı. Evet bu bir kalp ağrısı. Evet bu nağmelerde bir yanan var en derinden.
Ah bir bilsen, içimdeki alevi bir görsen... Yalnız ağacın çocuklarını taşladınız öldüler. Sapanla avlanan kuşlar can çekişerek öldüler.
Gözden ayrı düşeni dudaklar cümleden düşürdüler. Düşenin dostu olmadı hiç...
Nakarat
Düşenin dostu olmaz bunu böylece bildim
İnanmasam olmaz.
2. Bölüm
Ölüm Allah'ın emri, Ankebut'ta belli.
Eline tutuşt***u sago en güzel delili. Delillerim ve deliliğim beni bu yaşıma getirdi.
Sen köşene çekil düşün seni neler bitirdi. Başta tertemiz bir sudur yaradılış, gün geçtikçe karmakarışır.
Durgun sular ani bulanır. İlk başlarda suya bakarsan ayı ve güneşi saf görürsün, sonra güneş gider ay kalır üzülürsün.
Düşmanın buzunda donmaktansa, dostun güneşi yaksın içimi. Alınan her nefes soluk yeniden yaşama dönmek gibi.
Kefene sarılı tütüne benzerim, uçar dumanım aniden, uçar bu ruh bedenden.
Bu ruh bedenden uçar, geride kalan nâçar. Çark-ı felek yaman döner, ben solar sen açar.
Onlar kalır, sen göçer, menzilimiz farklılaşır. Çok geç olmadan açıl gözüm açıl!...
--------------------------------------------------------
ankebut:Kur'an-ı Kerim'de bir sure/arapça:Örümcek