Verse 1
Birikimlerimiz kısıtlı, arzularımızın ışığı, egoizme
Yansıdı, ya da kısıtladık insancıl yanımızı, tokatladık
Karanlığa mum yakanları. barış hududuna mermi atanların
Akıbetini yazan hocalarım oldu savaş yanlısı. literatürün
Gerereği yapıldı. atamın ellerini aradım. kürsülerde
Yetişen mengenelere her yılım on elimi kaptırmaktan
Yıldım, yılım bana zehir oldu yine, halkım alkış tuttu ve
Ben elimi kırdım. geçemediğimiz köprüler ardımızdan
Ağladı, tıpkı yere düşen ekmek kırıntıları gibi, zan
Altında masum yedi kelepçeleri ve sırıttı birileri, makam
Arabalarna yol ver geçsin, emri vaki olmuş her yolcu
Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların
Kuramları aştı. parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç
Yazar alim olsan, amacını yamacında doğarak yok oldu
Sezar, dedelerin toprak oldu bak orda mezar yalanla
Savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle
Yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla
Darılan ölümle barıştı
Koro
Hainlik diz boyuna, laik durum acı kadere bağlanmış iş
Bitik
Taktiklerimizin nefesi kesilmiş, didaktik kitaplar sobada
Odun
Ve yurdun taşı toprağı çakıla karışmış, hocalarım eylem
Yürüyüşünde
Bilginlerim afaroz edildi didaktik kitaplar sobada odun
Verse 2
Bir okumuşum tam onbeş sene sürece, ve okulumu kırmışım
Kırılmışım dünümde. şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım
Tek düze. bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım
Ve soru kağıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara
Cevap olamadığı gibi. verilen cevaplara kayıtsız kalanım
Ben talanım, ortadayım çevremde bu koca şehir, elimde
Dumandan ibaret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar
Ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için
Bekliyor geleceğini. ben işte oydum şimdi buyum. önümüze
Bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza
Varamadık, sözümüzü tutup da ileriye Adım atamadık
Adımızı karaladık ama temize çıkaramadık, atamıza
Rüsvayız, şimdi ben soruyorum sayın hocam pişman mısınız
Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar
Kırmızıda geçtiler, yeşili beklemeden meydanı boş bulan
Her hergele, mengene oldu ülkemi yedi afiyetle beni de
Siz diplomasına imzalarınızı attınız, şimdi yine soruyorum
Sayın hocam pişman mısınız? imzalarınız ateşe verdi
Kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri, üniformalarda
Saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız, 25
Senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz
Abarttınız
Okula gitmek zorundasın..
Neden okulda değilsin ? Okula gideceksin dediysem gideceksin. Dalga mı geçiyorum ben ?
Okuman lazım..
Okula gitmek zorundasın.
Bu skit "Karanlıkta Dans" filminden alınmıştır.
Birikimlerimiz kısıtlı, arzularımızın ışığı, egoizme
Yansıdı, ya da kısıtladık insancıl yanımızı, tokatladık
Karanlığa mum yakanları. barış hududuna mermi atanların
Akıbetini yazan hocalarım oldu savaş yanlısı. literatürün
Gerereği yapıldı. atamın ellerini aradım. kürsülerde
Yetişen mengenelere her yılım on elimi kaptırmaktan
Yıldım, yılım bana zehir oldu yine, halkım alkış tuttu ve
Ben elimi kırdım. geçemediğimiz köprüler ardımızdan
Ağladı, tıpkı yere düşen ekmek kırıntıları gibi, zan
Altında masum yedi kelepçeleri ve sırıttı birileri, makam
Arabalarna yol ver geçsin, emri vaki olmuş her yolcu
Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların
Kuramları aştı. parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç
Yazar alim olsan, amacını yamacında doğarak yok oldu
Sezar, dedelerin toprak oldu bak orda mezar yalanla
Savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle
Yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla
Darılan ölümle barıştı
Koro
Hainlik diz boyuna, laik durum acı kadere bağlanmış iş
Bitik
Taktiklerimizin nefesi kesilmiş, didaktik kitaplar sobada
Odun
Ve yurdun taşı toprağı çakıla karışmış, hocalarım eylem
Yürüyüşünde
Bilginlerim afaroz edildi didaktik kitaplar sobada odun
Verse 2
Bir okumuşum tam onbeş sene sürece, ve okulumu kırmışım
Kırılmışım dünümde. şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım
Tek düze. bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım
Ve soru kağıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara
Cevap olamadığı gibi. verilen cevaplara kayıtsız kalanım
Ben talanım, ortadayım çevremde bu koca şehir, elimde
Dumandan ibaret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar
Ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için
Bekliyor geleceğini. ben işte oydum şimdi buyum. önümüze
Bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza
Varamadık, sözümüzü tutup da ileriye Adım atamadık
Adımızı karaladık ama temize çıkaramadık, atamıza
Rüsvayız, şimdi ben soruyorum sayın hocam pişman mısınız
Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar
Kırmızıda geçtiler, yeşili beklemeden meydanı boş bulan
Her hergele, mengene oldu ülkemi yedi afiyetle beni de
Siz diplomasına imzalarınızı attınız, şimdi yine soruyorum
Sayın hocam pişman mısınız? imzalarınız ateşe verdi
Kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri, üniformalarda
Saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız, 25
Senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz
Abarttınız
Okula gitmek zorundasın..
Neden okulda değilsin ? Okula gideceksin dediysem gideceksin. Dalga mı geçiyorum ben ?
Okuman lazım..
Okula gitmek zorundasın.
Bu skit "Karanlıkta Dans" filminden alınmıştır.