1. Bölüm
Kalk ve beni dinle, sana güç veririm,kafanla dalaştığında sana yardım edebilirim.
beni bilirsin tam 30'luk 3 tanımlı:
pis sakallı, donuk bakışlı, iklimi az ılıman çoğu yağışlı,yaşar fâni yazlı-kışlı.
Onların şahidi görür gözlü benimkisi âmâydı,unutmadıklarımın hepsi güzel birer simâydı.
Sen kendinle çatışmadayken, savaş verirken sago oradaydı.
Taşla kafan çarpıştığında ya da kafan taşa yaslandığında anlarsın ki; kötü gider, iyi gelir.
zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek, azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuruyacaksın,
bu sebeble yaşlanacaksın,çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanacaksın.
trilyon da olsan harcanacaksın,savaşı kes barışacaksın! kendinle aynalarında birebir anlaşacaksın.
Nakarat
Bir kulaç daha atsam karadayım, ben hiç böyle bir denize dalmadım üzerimde pantolonum artı ayakkabılarım,
ha gayret!...
bir sene fırtına, üzerimde dolunay, gün yüzü asmış dalgalar boyum aşmış nefesime gücü bahşet mevlâ,
bir kulaç daha atsam olur evel Allah
2. Bölüm
Benim bahsettiğim o derinlik hiç bir denizde yok, benim yumruklarımın içi boş, korkma yakmaz canını.
Allah seni ensen gibi dümdüz etmeden geri dön hemen, dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
ecel aramaz enseler, yerine gelmez sarsılan güvenler,
içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir gamzelerime âb-ı hayattan can verenler.
Yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum, 4'lüklerim kulacı atar, benim benim !...
dipte vurgunum, moralsizim solgunum, yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar, elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar bil ki;Sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar, yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.
--------------------------------------------------------
teskin etmek:sakinleştirmek
âmâ:kör,görme engelli
ab-ı hayat:hayat verdiğine inanılan su,ölümsüzlük suyu
zula: kacak ve yasak seylerin saklandigi gizli yer.
Kalk ve beni dinle, sana güç veririm,kafanla dalaştığında sana yardım edebilirim.
beni bilirsin tam 30'luk 3 tanımlı:
pis sakallı, donuk bakışlı, iklimi az ılıman çoğu yağışlı,yaşar fâni yazlı-kışlı.
Onların şahidi görür gözlü benimkisi âmâydı,unutmadıklarımın hepsi güzel birer simâydı.
Sen kendinle çatışmadayken, savaş verirken sago oradaydı.
Taşla kafan çarpıştığında ya da kafan taşa yaslandığında anlarsın ki; kötü gider, iyi gelir.
zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek, azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuruyacaksın,
bu sebeble yaşlanacaksın,çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanacaksın.
trilyon da olsan harcanacaksın,savaşı kes barışacaksın! kendinle aynalarında birebir anlaşacaksın.
Nakarat
Bir kulaç daha atsam karadayım, ben hiç böyle bir denize dalmadım üzerimde pantolonum artı ayakkabılarım,
ha gayret!...
bir sene fırtına, üzerimde dolunay, gün yüzü asmış dalgalar boyum aşmış nefesime gücü bahşet mevlâ,
bir kulaç daha atsam olur evel Allah
2. Bölüm
Benim bahsettiğim o derinlik hiç bir denizde yok, benim yumruklarımın içi boş, korkma yakmaz canını.
Allah seni ensen gibi dümdüz etmeden geri dön hemen, dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
ecel aramaz enseler, yerine gelmez sarsılan güvenler,
içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir gamzelerime âb-ı hayattan can verenler.
Yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum, 4'lüklerim kulacı atar, benim benim !...
dipte vurgunum, moralsizim solgunum, yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar, elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar bil ki;Sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar, yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.
--------------------------------------------------------
teskin etmek:sakinleştirmek
âmâ:kör,görme engelli
ab-ı hayat:hayat verdiğine inanılan su,ölümsüzlük suyu
zula: kacak ve yasak seylerin saklandigi gizli yer.