Gözlerim kapanmadan önce yoldaydım
Damperli bir kamyon kadar gürültülü
Ve bir o kadar sabırlı
Bir menzil, bir başka menzile
Bir kilometre, başka kilometreye değiyordu
Kalbimden acılı şarkılar geçiyor
Sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu
Yoldaydım
Kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri
Arka dörtlüde şoför İsmet'in hayat hikayeleri
Bir keskin viraj korkusunda
Hükmünü yitirmiş bir limon kolonyası ferahlığında
Kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında
Bir kasaba otogarında
Zigana Geçiti'nde başım camda sarsılarak uykudaydım
Öyle dardaydım
Yoldaydım
O türkülerde ki, o ağıtlarda ki
O Fırat'a kaptırılan gelin gibi hoyratta ki
O aşılmaz, o varılmaz, o *****, o yalan sevgili, o rüya gibi
Yoldaydım
Bir aşka gidecektim
Gece yarısı bir şehre inecektim
Ellerim cebimde olacaktı
Kalbim avuçlarımda
Üşüyecektim
Sen belki, belki sen
Cesur Turizm'in yazıhanesinden, apollo magirus patinaj çekerken
Hayal meyal görecektin beni
Orası burası sökülmüş bir valiz elimde
Yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet
Ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri
Cebimde muavinin ikram ettiği gofret
Dudağımda yarım bir şarkı
Yüreğimde sadece hasret
Sadece cesur, sadece menzil
Sadece cümleten geçmiş ey yolcular
Yine bekleriz, yine gideriz, yine severiz birbirimizi
Geçmiş olsun ey yolcular
Sizin yolunuzun sonunda bizim yolumuz başlar
Gidin yatın şimdi ya da buluşun sevdiklerinizle
Birbirinize öyküler anlatın
Kaptan uyuyordu deyin
Acılı şarkılar dinliyordu deyin
Çok sigara içiyordu, gülmüyordu deyin
Geçmiş olsun ey yolcular
Hadi gidin, hadi siz gidin
Hadi biz de gidelim İsmail
Bak arkaya yakalım dörtlüleri
Havalı bir korna
Delikanlı bir manevra
Hoşça kal otogar
Merhaba yollar
Levhalar, yamalı asfaltlar
Merhaba hendekler
Dereler, şarampol
Merhaba rüyalar
Ecel...
Merhaba Hakkı Bulut
Nane şekeri, kolonya, çokoprens ve diğer herşeyler
Merhaba yol
Yoldayız
Hayırlı yolculuklar
Hayırlı rüyalar
Gece kuşları, fren sesi
Koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap
Fırlayan tekerlek, devrilen otobüs
Gazete kağıdıyla örtülen firmam
Örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım
O zaman ben uykudaydım, dardaydım
Yoldaydım...
Damperli bir kamyon kadar gürültülü
Ve bir o kadar sabırlı
Bir menzil, bir başka menzile
Bir kilometre, başka kilometreye değiyordu
Kalbimden acılı şarkılar geçiyor
Sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu
Yoldaydım
Kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri
Arka dörtlüde şoför İsmet'in hayat hikayeleri
Bir keskin viraj korkusunda
Hükmünü yitirmiş bir limon kolonyası ferahlığında
Kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında
Bir kasaba otogarında
Zigana Geçiti'nde başım camda sarsılarak uykudaydım
Öyle dardaydım
Yoldaydım
O türkülerde ki, o ağıtlarda ki
O Fırat'a kaptırılan gelin gibi hoyratta ki
O aşılmaz, o varılmaz, o *****, o yalan sevgili, o rüya gibi
Yoldaydım
Bir aşka gidecektim
Gece yarısı bir şehre inecektim
Ellerim cebimde olacaktı
Kalbim avuçlarımda
Üşüyecektim
Sen belki, belki sen
Cesur Turizm'in yazıhanesinden, apollo magirus patinaj çekerken
Hayal meyal görecektin beni
Orası burası sökülmüş bir valiz elimde
Yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet
Ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri
Cebimde muavinin ikram ettiği gofret
Dudağımda yarım bir şarkı
Yüreğimde sadece hasret
Sadece cesur, sadece menzil
Sadece cümleten geçmiş ey yolcular
Yine bekleriz, yine gideriz, yine severiz birbirimizi
Geçmiş olsun ey yolcular
Sizin yolunuzun sonunda bizim yolumuz başlar
Gidin yatın şimdi ya da buluşun sevdiklerinizle
Birbirinize öyküler anlatın
Kaptan uyuyordu deyin
Acılı şarkılar dinliyordu deyin
Çok sigara içiyordu, gülmüyordu deyin
Geçmiş olsun ey yolcular
Hadi gidin, hadi siz gidin
Hadi biz de gidelim İsmail
Bak arkaya yakalım dörtlüleri
Havalı bir korna
Delikanlı bir manevra
Hoşça kal otogar
Merhaba yollar
Levhalar, yamalı asfaltlar
Merhaba hendekler
Dereler, şarampol
Merhaba rüyalar
Ecel...
Merhaba Hakkı Bulut
Nane şekeri, kolonya, çokoprens ve diğer herşeyler
Merhaba yol
Yoldayız
Hayırlı yolculuklar
Hayırlı rüyalar
Gece kuşları, fren sesi
Koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap
Fırlayan tekerlek, devrilen otobüs
Gazete kağıdıyla örtülen firmam
Örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım
O zaman ben uykudaydım, dardaydım
Yoldaydım...